| İsim |
Anlamı |
Cinsiyet |
| ABIŞKANOYAN |
İlhanlı komutan.(XIII-XIV. yy.) |
ERKEK |
| ABİD |
Allah'a ibadet eden, çok ibadet eden, zahid. Kullar,köleler. |
ERKEK |
| ABİDE |
Anıt. Önemli ve değerli yapıt. |
ERKEK |
| ABİDİN |
Dua eden / Duacı |
ERKEK |
| ABUŞKA |
Koca, zevc, yaşlı erkek. |
ERKEK |
| ABUZER |
Altın suyu. Altın suyu gibi parlak ve görkemli. Yahut Ebû Zer(elGıfarî) ismim'n fonetik değişikliğe uğramış şekli. |
ERKEK |
| ABUZETTİN |
Din yolunda çabuk, hızlı giden |
ERKEK |
| ACA |
1. Amca, ağabey. 2. Güçlü kuvvetli, başladığı işi bitiren. 3. Büyük |
ERKEK |
| ACABAY |
1. Amca, ağabey. 2. Güçlü kuvvetli, başladığı işi bitiren. 3. Büyük |
ERKEK |
| ACAHAN |
1. Amca, ağabey. 2. Güçlü kuvvetli, başladığı işi bitiren. 3. Büyük |
ERKEK |
| ACAR |
1. Becerikli. 2. Atılgan, ele avuca sığmaz. 3. Halk. 4. Yeni, taze |
KIZ/ERKEK |
| ACARALP |
Yiğit, becerikli, cesur kişi. |
ERKEK |
| ACARBAY |
Doğan Acarbay, olimpiyatlarda yarışmış Türk atlet, 1948. |
ERKEK |
| ACARBEY |
güçlü bey |
ERKEK |
| ACARER |
Yiğit, becerikli, cesur kişi. |
ERKEK |
| ACARKAN |
Yiğit, becerikli, cesur kişi. |
ERKEK |
| ACARMAN |
Çevik, becerikli, girişken. |
ERKEK |
| ACARÖZ |
Özünde yiğitlik bulunan. |
ERKEK |
| ACARSOY |
Yiğit, soylu. |
ERKEK |
| ACARTÜRK |
yiğit Türk, gözüpek Türk, güçlü Türk, becerikli Türk, çalışkan Türk |
ERKEK |
| ACATAY |
güçlü tay |
ERKEK |
| ACEM |
1. Arap olmayan milletlerin hepsi 2. Açık ve doğru Arapça konuşamayan kimse 3. Özellikle İranlı, İran halkından biri. |
ERKEK |
| ACLAN |
Hızlı, çabuk, telaşlı. Osman Bey ile çağdaş olan 14. yy. ortalarında yaşamış Karasi Beyi. |
ERKEK |
| ACUN |
Evren, kainat |
ERKEK |
| ACUNAL |
Dünyayı kapsayan, dünyayı fetheden. |
ERKEK |
| ACUNALP |
Dünyayı kapsayan, dünyayı fetheden. |
ERKEK |
| ACUNER |
dünya eri, dünya yiğidi |
ERKEK |
| ACUNMAN |
Dünyaca tanınmış, ünlü. |
ERKEK |
| ACUNSEVEN |
dünyayı seven, evreni seven |
ERKEK |
 |
| AÇA |
1. Amca, ağabey. 2. Güçlü kuvvetli, başladığı işi bitiren. 3. Büyük |
ERKEK |
| AÇIKALIN |
Alnı açık kimse, açık alınlı kişi, temiz kişi |
ERKEK |
| AÇIKGÜN |
Güneşli gün, bulutsuz gün |
ERKEK |
| ADA |
Etrafı sularla çevrili kara parçası |
ERKEK/KIZ |
| ADAHAN |
Adanın hakimi, yöneticisi. |
ERKEK |
| ADAL |
Adın yayılsın, ün kazan anlamında |
ERKEK |
| ADALAN |
Adı bilinen, tanınan, iyi ünü olan |
ERKEK |
| ADALEDDİN |
Dinin adaleti Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır. |
ERKEK |
| ADALET |
Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetmek. |
KIZ/ERKEK |
| ADALETTİN |
Dinin adaleti |
ERKEK |
| ADALIR |
Adlanır, ad alır, bilinir |
ERKEK |
| ADANIR |
Şanlı, şöhretli |
KIZ/ERKEK |
| ADAR |
Uygur metinlerinde geçen bir Türk adı; olgunluk, erginlik; omuzdaş |
ERKEK |
| ADAŞ |
adları eş olanlar, aynı adı taşıyanlardan her biri, kardeş, edinilmiş olan, arkadaş |
ERKEK |
| ADEM |
1. Allah'ın yarattığı ilk insan, insan soyunun atası ve ilk peygamberi. 2. Adam. 3. İyi, temiz kimse. Âdem(a.s.) ilk insan ve ilk isimlendirilen varlık. Kur'an'da Hz. Adem'in 25 yerde ismi geçer. |
ERKEK |
| ADETULLAH |
Allah'ın kanunu, ilahi sünnet. |
ERKEK |
| ADIGÜN |
(gündüz doğan çocuğa verilir) adı aydınlık, gün gibi olan |
ERKEK |
| ADIGÜZEL |
Güzel isim. Verilen ismin güzel olması. |
KIZ/ERKEK |
| ADISÖNMEZ |
adı sürekli olarak yaşar, adı sürer gider, kuşaktan kuşağa sürer |
ERKEK |
| ADIVAR |
adı yok değil adsız değil, adlandırılmış |
ERKEK |
| ADİL |
1. Doğruluk gösteren. Doğru. 2. Eşit, eş, müsavi. 3. Adaletli davranan. Kur'ân! bir isimdir. Allah'ın emirlerini hakkıyla uygulayan anlamına gelir. Raşid halifelerin |
ERKEK |
| ADİLGİRAY |
Kırım veliahtı.(1548 Kazvin 1579) Devlet Giray'm oğlu. Osmanlıİran savaşında Osmanlılara yardımcı oldu. İkinci Şamah savaşını kazanan İranlılarca tutsak edildi ve Kazvin'de öldü. |
ERKEK |
| ADİLHAN |
Adil yönetici. |
ERKEK |
| ADİN |
Cennet (Adn). |
ERKEK |
| ADİY |
Savaşçı, savaştan geri durmayan, mücahid. |
ERKEK |
| ADLIĞ |
adı var, adı sanı bilinen, tanınmış ünlü |
ERKEK |
| ADNAN |
İnsanlardan üstün olan; Vatan tutmak; Cennetin orta yerinin adı |
ERKEK |
| ADNİ |
1. Adın'a mensup 2. Cennete girmeye hak kazanan. |
ERKEK |
| ADSAY |
Moğol hakanlarından biri |
ERKEK |
| AFACAN |
Hareketli, ele avuca sığmaz, akıllı |
ERKEK |
 |
| AFFAN |
Kendini kötülüklerden uzak tutan |
ERKEK |
| AFGAN |
Heyecanlı, çabuk öfkelenen. Orta Asya'da yaşayan müslüman bir kavim. Cemalettin Afgani |
ERKEK |
| AFİL |
1. Uful eden, gurub eden, batan(güneş, yıldız). 2. Görünmez olan, kaybolan |
ERKEK |
| AFİTAP |
Güneş / Çok güzel |
ERKEK |
| AFŞAR |
1. Oğuz Türklerinin 24 boyundan biri. Türkiye, Iran, Azerbaycan ve Afganistan'da dağınık olarak yaşamaktadırlar. 2. Çabuk iş gören, çevik, atılgan |
ERKEK |
| AFŞIN |
Zırh, silah. |
ERKEK |
| AFŞİN |
Zırh, silah. Afşin bey |
ERKEK |
| AFUV |
Daima affeden, merhametli. Esmaü'lHüsna'dandır. "Abd" takısı alarak kullanılır. |
ERKEK |
| AGAH |
Bilgili / Bilen / Haberli / Uyanık |
ERKEK |
| AGER |
Temiz, doğru kimse |
ERKEK |
| AGRA |
Çok sevimli, çok yakışıklı. |
ERKEK |
| AĞA |
1. Yaşlanma manasına gelen "ağmak"tan. Büyük, efendi. Büyük kardeş, ağabey. 2. Amir, baş, reis. Eski devlet teşkilatımızda bazı idarecilere verilen unvan. 3. Osmanlı devletinde okuma-yazma bilenlere verilen şeref unvanı. 4. Halkın saygısını kaz |
ERKEK |
| AĞABAY |
ağa ve çok varsıl kimse |
ERKEK |
| AĞAHAN |
Nizari İsmaili imamlara verilen unvan. Doğu Türk-çesinde ağabey anlamında da kullanılmıştır. Türk kökenli Kaçarların onur unvanıydı. Ağa Han |
ERKEK |
| AĞANER |
Saf, temiz, duru insan. |
ERKEK |
| AĞAR |
1. Beyaz renkli. 2. Açık tavırlı, samimi. 3. Asil, onurlu, şerefli. |
ERKEK |
| AĞIŞ |
Göğe doğru yükseliş, yükselme |
KIZ/ERKEK |
| AĞIT |
Ölen bir kimsenin ardından okunan ezgi, söylenen söz |
KIZ/ERKEK |
| AHAD |
1. Bir, kişi, kimse. 2. Birler, birden dokuza kadar olan sayılar. 3. Ünlü Türk denizcilerinden Ahad bey(Umur bey donanmasından). |
ERKEK |
| AHAVİ |
1. Kardeşçe, dostça. Kardeş gibi. |
ERKEK |
| AHBARİ |
Haber veren, rivayet eden. |
ERKEK |
| AHDİ |
Ahd, and icabı veya ahd ve ahda müteallik. Ahdî, Türk tezkire yazan ve Divan şairi(Bağdat 1593). |
ERKEK |
| AHENK |
Vurgu, ritim, uyum |
KIZ/ERKEK |
| AHFA |
Kalb, ruh, sır, hafi, ahfa şeklinde sıralanan "letafeti hamse" sonuncusuna verilen ad. |
ERKEK/KIZ |
| AHFAZ |
1. Belleği çok kuvvetli. 2. Kur'an'ı en iyi hıfzetmiş kişi. 3. Alçak gönüllü. |
ERKEK |
| AHFEŞ |
1. Küçük gözlü, zayıf bakışlı. 2. Yalnız gece gören kimse. Ahfeş lakabında üç büyük Arap alimi vardır. Abdülhamid, Said b. Mes'ade, Ali b. Süleyman. |
ERKEK |
| AHİ |
1. Ahi ocağına mensup olan kimse. 2. Cömert, eliaçık. Ahi Benli Hasan. Türk şairi. Yavuz döneminde yaşamış ve Şirinu Perviz mesnevisini yazmıştır. |
ERKEK |
| AHİD |
1. Bir şeyin yerine getirilmesini emretmek. 2. Söz vermek. Emir, talimat, taahhüt, anlaşma, yükümlülük. |
ERKEK |
| AHKAF |
1. Kum fırtınası 2. Kur'anı Kerim'in 6. suresi. Araplar bu ismi, Arabistan'ın güneyinde, kimsenin bilmediği ve giremediği çöle vermişlerdir. |
ERKEK |
| AHLAS |
1. Saf, halis, kanşımsız. 2. İyi yürekli, temiz kimse. 3. Kur'anî ıstılahta, Allah'a halis olarak yönelip ihlaslılıkta ileri bir dereceye varmış kul. |
ERKEK |
 |
| AHMED |
Çok, en çok övülmüş, methedilmiş. Kur'anı Kerim'de Saf suresinin 6. ayetinde |
ERKEK |
| AHMER |
Kırmızı, kızıl. |
KIZ/ERKEK |
| AHMET |
Övülmeye değer. Beğenilmiş / Allah'a şükreden / |
ERKEK |
| AHNEF |
1. Ayaklan çarpık ve eğri büğrü olan. Daha çok lakap olarak kullanılır. Ahnef b. Kays, ashâbdan. |
ERKEK |
| AHNES |
Basık ve sivri burunlu. Daha çok lakap olarak kullanılır. |
ERKEK |
| AHSA |
Arabistan'ın KuveytKatar kısmına verilen isim Erkek ve kadın adı olarak kullanılır |
ERKEK/KIZ |
| AHTER |
Yıldız |
KIZ/ERKEK |
| AHVER |
1. Müşteri yüzlü, güzel gözlü adam. 2. Zeki, akıllı. |
ERKEK |
| AHVES |
Cesur, kahraman, yiğit. |
ERKEK |
| AKABE |
1. Sarp geçit, çıkılması zor yokuş. 2. Tehlike. Atlatılması zor güçlük, muhtıra. |
ERKEK |
| AKAD |
Doğruluğuyla, dürüstlüğüyle tanınmış kimse. |
ERKEK |